Duyurular Haberler Türk Eğitim-Sen Nevşehir

PCR mı? ZORLAMA mı? DAYATMA mı?

PCR mı? ZORLAMA mı? DAYATMA mı?
Türk Eğitim Sen olarak zorlamalara ve dayatmalara ilkesel olarak karşıyız. Yapılacak iş ve işlemlerde gönüllülük esasının aranmasını hep önerdik. Anayasanın eşitlik ilkesine de aykırı gördüğümüz haftada iki gün PCR testi isteğinin eğitim öğretimi de engellemesi muhtemeldir. Çünkü öğretmenler PCR peşinde koşturulacak. Bunları doğru bulmuyoruz. Aşıyla ilgili bilimsel verilerin ortaya konarak insanların ikna edilmeye çalışılması daha doğru bir süreç olacaktır. Öğretmenlerin zorunlu PCR testine tabi tutulmasına kesinlikle karşıyız. Hukukçularımız ve genel merkezimizle görüşme halindeyiz. Kaldı ki Sağlık Bakanı PCR ile ilgili açıklamasında doktorların bir belirti olması durumunda PCR testi yapılmasını söylüyor. Burada öneri olarak HES kodu uygulaması var. Kesinlikle HES kodu uygulaması ile tarama yapılması daha doğru bir yol olacaktır. Bunu daha mantıklı ve doğru bir seçenek olarak görüyoruz. Ayrıca haftada neden iki kez PCR testi isteniyor, hiç belirti olmayan bir insan neden test olacak. Hangi bilim adamı hangi doktor önermiş. Bu eğitimciler arasında da çeşitli sorunlar ortaya çıkarması ise muhtemeldir. Veliler aşı olmayan öğretmelere karşı haksız bir eleştiri sarmalına girebilir. Velilerle öğretmenler arasında bu şekilde bir sıkıntının doğmasına izin verilmemesi gerekiyor. Bundan bir an önce vazgeçilmesi gerekiyor. Öğretmenlerden istenen testin aşı olmayan velilerden neden istenmediğini de açıkçası merak ediyorum. Bu uygulamayı sendika olarak doğru bulmuyoruz. Hukukçularımız bu hususta bir dilekçe hazırladı. PCR ile ilgili yazılı bir tebligat karşısında hazırladığımız dilekçeleri idarelere vereceğiz .Gerginliğe yol açacak, insanları üzecek bu duruma biran evvel son verilmesini istiyoruz.
“PCR TESTİ VERMEK İSTEMEYEN” ÖĞRETMEN ARKADAŞLARIMIZ İÇİN TÜRK EĞİTİM-SEN GENEL MERKEZİMİZ TARAFINDAN HAZIRLANAN ZORUNLU PCR TESTİ İLE İLGİLİ İTİRAZ DİLEKÇESİDİR.
………………….…. MÜDÜRLÜĞÜNE
Kurumunuzda ……… Öğretmeni olarak görev yapmaktayım. 2021-2022 eğitim-öğretim yılının başlaması ile birlikte Covid-19 aşısı olmayan öğretmenlerin, haftada 2 defa PCR testi yaptırması zorunluluğu ile karşı karşıya bırakıldığını öğrenmiş bulunmaktayım. Öğretmenlerin isteğine bakılmaksızın zorunlu tutulan PCR testi uygulamasını kabul etmiyorum. Bu uygulama T.C. Anayasası ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan kişi hak ve özgürlüklerine de aykırılık teşkil etmektedir. Şöyle ki;
T.C. Anayasası’nın “Kişinin dokunulmazlığı, maddî ve manevî varlığı” başlıklı 17. Maddesinde; “Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı hâller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz. Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz.” “Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması” başlıklı 13. Maddesinde ise; “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.” denilmektedir.
Ülkemizin taraf olduğu İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesinin 5. Maddesinde; “Sağlık alanında herhangi bir müdahâle, ilgili kişinin bu müdahâleye özgürce ve bilgilendirilmiş bir şekilde muvafakat etmesinden sonra yapılabilir. Bu kişiye, önceden, müdahâlenin amacı ve niteliği ile sonuçları ve tehlikeleri hakkında uygun bilgiler verilecektir. İlgili kişi, muvafakatini her zaman, serbestçe geri alabilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Ayrıca, 24/12/2015 tarih ve 29572 sayılı resmi gazetede yayımlanan, Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nun 2013/1789 Başvuru nolu ve 11.11.2015 tarihli kararında, zorunlu aşı uygulaması hususunda verilen tedbir kararı nedeniyle başvurucunun maddi ve manevi varlığının korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
Kararın gerekçesinde; tıbbi müdahalelere ilişkin gerek ulusal gerek uluslararası alandaki mevzuat hükümlerinin rıza unsurunu temel şart olarak öngörmekte olduğu, rıza şartına istisna getirilebilecek hâllerin genel olarak acil durumlar bağlamında tıbbi zorunluluk hâlleri ile kanunda belirtilen durumlarla sınırlandırıldığı, tıbbi zorunluluk kavramının ise genel olarak hastanın rızasının alınmasının mümkün olmadığı, ancak müdahalede bulunulmaması durumunda telafisi güç zararların doğacağı ve çoğu zaman hastanın yaşamını yitirmesinin söz konusu olacağı durumları ifade etmek üzere kullanıldığı, bu kapsamda yapılan müdahalelerin meşruluğunun denetlenmesinde, Anayasanın 13. maddesinde yer alan güvence ölçütlerinin dikkate alınmasının zorunlu olduğu, hak ve özgürlüklerin kanunla sınırlanması ölçütünün anayasa yargısında önemli bir yere sahip olduğu, hak ya da özgürlüğe bir müdahale söz konusu olduğunda öncelikle müdahaleye yetki veren bir kanun hükmünün mevcut olup olmadığına bakılması gerektiği açıkça ifade edilmiştir.
Bu bağlamda, ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve T.C. Anayasasının kişi hak ve özgürlüklerini güvence altına alan amir hükümleri dikkate alındığında, tıbbi müdahalelerde rıza şartının arandığına şüphe yoktur ve bu alandaki hak ve özgürlükler ancak kanun hükmü ile sınırlandırılabilecektir. Buna göre, Covid-19 aşısı olmayanlara PCR testi uygulamasının zorunlu tutulması ve PCR testi olmak istemeyenlerin herhangi bir yaptırım ile karşı karşıya bırakılması açıkça hukuka aykırıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, haftada 2 defa PCR testi zorunluluğuna tabi tutulmama ilişkin uygulamaya itiraz ediyorum. Bu uygulamanın geri alınmasını ve tarafımın bu uygulamaya rıza göstermemesi nedeniyle herhangi bir yaptırım ile karşı karşıya bırakılmamasını talep ediyorum. Aksi takdirde her türlü yasal başvuru hakkımı saklı tuttuğumu bildirir, gereğini arz ederim……/……/2021
Ad-Soyad
Imza